Sevgili okurlarım,
Geçtiğimiz günlerde Erzurum, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) kapsamında önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Şehrimizin adını uluslararası platformda duyurmak için bulunmaz bir fırsattı. Ancak organizasyonun öncesi ve sonrasında yaşananlar, bu fırsatın gerektiği gibi değerlendirilemediğini acı bir şekilde ortaya koydu.
Öncelikle merak ettiğim temel bir soru var: Bu etkinlik için ulusal ve uluslararası basın mensupları, ekonomistler, kanaat önderleri şehrimize davet edildi mi? Eğer davet edilmedilerse, bu yalnızca büyük bir eksiklik değil, aynı zamanda Erzurum'un geleceğini ilgilendiren stratejik bir hatadır. Peki, bu organizasyon için reklam ve tanıtım bütçesi ayrıldı mı? Ayrıldıysa bu bütçe nasıl kullanıldı? Basına reklam verilip geniş kitlelere ulaşıldı mı? Eğer verildiyse, neden bizler bu tanıtımları görmedik? Yok eğer bir reklam çalışması yapılmadıysa, ayrılan bütçe kimlere, hangi amaçla aktarıldı? Tüm bu sorular henüz cevap bekliyor.
Şunu açıkça ifade etmek gerekir ki; yalnızca protokol üyelerini ağırlamakla bir şehre katkı sağlanmaz. O etkinlikten şehri büyütecek haberler çıkarılmadıysa, vizyon oluşturacak fikirler paylaşılmadıysa, geriye sadece birkaç kare fotoğraf ve sıradan demeçler kalır. Ne yazık ki öyle de oldu. Yerel basında, bu organizasyonu derinlemesine yorumlayabilecek, haber değeri taşıyan içerikler üretebilecek deneyimli gazetecilerin süreç dışında tutulması, işin diğer üzücü boyutudur. Oysa doğru bir iletişim stratejisiyle, Erzurum'un sesi hem ulusal basında hem de dünya medyasında yankılanabilirdi.
Sahada paylaşılan görüntüler ve yapılan açıklamalar üzerinden şunu net bir şekilde görebiliyoruz: Organizasyon, adeta "yapılmış olmak için yapılan" bir etkinlik görünümündeydi. Bütçe yetersizliği, plansızlık ve hazırlıksızlık, organizasyonun ruhunu daha başlamadan öldürmüş. Cumhurbaşkanımızın programa katılmaması da, organizasyonun siyasi ve toplumsal ağırlığını neredeyse tamamen ortadan kaldırdı. Gelen bakanlar ise, yaptıkları açıklamalarda Erzurum’un geleceğini ilgilendiren somut projeler ortaya koymadılar. Yani, umut verecek, heyecan yaratacak bir cümle bile duyamadık.
Şimdi açık konuşalım: Bu organizasyon, ne yerel basında manşet olabilecek kadar çarpıcıydı ne de ulusal basının ilgisini çekecek kadar ses getirdi. Birkaç protokol konuşması, birkaç fotoğraf, birkaç sosyal medya paylaşımı...
Oysa Erzurum, sahip olduğu tarihi, kültürel ve stratejik potansiyeliyle çok daha büyük organizasyonların altından başarıyla kalkabilecek bir şehir. Yeter ki iş ehline teslim edilsin, yeter ki planlama profesyonel bir anlayışla yapılsın.
Sonuç olarak, EİT gibi önemli bir organizasyonu değerlendirme biçimimiz, maalesef elimizdeki fırsatları nasıl heba ettiğimizi bir kez daha gözler önüne serdi. Şimdi bize düşen, bu yaşananlardan ders çıkararak, bir sonraki büyük etkinlikte şehrimizi hak ettiği vizyonla temsil etmek ve adını dünya sahnesinde daha güçlü bir şekilde duyurmaktır.
Erzurum, her zamanki gibi fırsatları hak ediyor. Önemli olan, bu fırsatları doğru değerlendirecek iradeyi ve vizyonu ortaya koyabilmek.
Not;Fuarda mecburi görevlendirilen gençlerin ve çalışanların protokol gelecek diye gelen yemek veya dürümlerin saatler sonrasına kalması ayrıca çok üzücü. Plansız projesiz bu organizasyon bol bol protokol zirvesi yapanları eğlendirdi ve Sosyal medya'da paylaşım için yapılması için sıraya dizilmiş gibilerdi .
SALİH YALÇIN