Şehir Gündemi Haber Girişi : 06 Ocak 2024 14:48

Başıboş köpek sorununa bilimsel bakış

Başıboş köpek sorununa bilimsel bakış

Son dönemlerde artan başıboş köpek sorunu, Atatürk Üniversitesinde hukuki, dini, halk sağlığı ve çözümleri açısından ele alındı. Başıboş Köpekler Sorununa Bilimsel Bakış konulu panelde konuşan Prof. Dr. Sinan Öge, “Meleklerin secde ettirildiği varlığız. Şimdi bu varlığı ve onun en masum hali olan çocuğu sokaktaki bir köpeğe yedirtmek, Allah’a da saygısızlık, insana da saygısızlık, hayvana da haksızlık” dedi.

 

Son zamanlarda art arda gelen başıboş köpek saldırıları bilim insanlarının da gündeminde. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salon’da gerçekleşen Başıboş Köpekler Sorununa Bilimsel Bakış isimli panelde, sorun her yönüyle ele alındı.

Panelin moderatörlüğünü yapan İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Besim Yıldırım, sorunun tüm yönleri ile ele alınacağını belirterek, “ Ülkemiz sokaklarında 10 milyon civarında başıboş köpek bulunduğu ifade edilmektedir. Bu sayı bile başlı başına bunun çok önemli bir sorun olduğunu ifade ediyor. Başıboş köpek sorunu sadece insanlar için değil diğer canlılara da zarar verir hale gelmiştir. Günümüzde bu noktada üniversitelere düşen sorumluluk her geçen gün büyüyen bu sorunu tüm boyutlarını ele almak, kavramak topluma anlatmak ve politika yapıcılara bir çerçeve sunmaktır” dedi.

 

 

Hiçbir varlık diğerinden üstün değildir 

Panelde, başıboş köpek sorununu dini açıdan yorumlayan İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Öge ise, “Evrende varlığa müdahale hakkı olan temelde Allah'tır çünkü yaratıcısı odur. Sahibi odur, mülk onundur. Öyleyse asıl tasarruf hakkı Allah’tadır. Yaratılmışlık düzeyinde hepimiz eşitiz. O yüzden varoluşsal anlamda hiç bir varlık diğer varlıktan üstün değildir. Hukuk açısından da pozitif hukuk açısından da en temel hak hayat hakkıdır” diye konuştu.

 

Prof. Dr. Sinan Öge sözlerini şöyle sürdürdü;  “Birbirimizin hayatına müdahale edip engelleme yok etme hakkımız yoktur. Herkes doğuştan ve ilahi olarak bu hakka sahiptir. Aynı hak hayvanlar için de geçerlidir. Onların da bedenini takdir eden Allah’tır. Bizim keyfi olarak rastgele bir hayvana müdahale etme hakkımız da yok. Orada da yine temel değerlere bakmak zorundayız. Meleklerin secde ettirildiği bir varlığız. Şimdi bu varlığı ve onun en masum hali olan çocuğu sokaktaki bir köpeğe yedirtmek, Allah'a da saygısızlık, insana da saygısızlık, hayvana da haksızlık. Her varlık kendi standartlarında değer taşır”

Hastalıkla baş edemiyoruz

Türkiye’de her gün ortalama 830 kişinin köpekler tarafından ısırıldığını belirten Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu da, “Doğum ve salgın hastalıkları kontrol etmek adına gece gündüz emek veren bir teşkilata rağmen bizler veteriner teşkilatı ve veteriner ilmiyle uğraşan insanlar başıboş hayvanlardan insanlara geçen hastalıkların önüne geçemiyor. Başarısız olduğumuz burası. Başıboş hayvanların sağlık yönetimini yapamadığınız gibi üreme yönetimini de yapamıyoruz ve onlar çoğaldıkça çoğalıyorlar. Türkiye’de günde 830 kişi köpekler tarafından ısırılıyor” ifadelerini kullandı.

 

Temel değer insan

Panelde konuyu hukuki açıdan değerlendiren Adli Tıp Kurumu Erzurum Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök, temel değerin insan olduğunu aktararak, “Her hukuk kuralının da mutlaka insan haklarına veya adalete hizmet etmesi gerekir. Temel değer insandır. Hukuk insanlar içindir insanların faaliyetleri içindir. İnsanı ilgilendirmeyen hukuk kuralı olamaz. Eğer güneş ışığından bahsediyorsanız o güneş ışığının mutlaka insan faaliyetleriyle ilgili olması lazım. O açıdan baktığımızda hayvan haklarıyla veya hayvanlarla ilgili kurallarda insanı öncelememiz lazım. Öncelemiyorsak o kanunlar o kurallar insan hakları bağlamında adaleti sağlamayan ve kural bağlamında çok da kayda değer hukuk kuralı haline gelemez. Yani siz eğer insanı öldürtüyorsanız bir obje niteliğinde hayvanın hakkından bahsedemezsiniz.  Değerler sistemi içerisinde en önemli değer insandır. Bunu devlet söylüyor ikincisi de bunu Yaradan söyler” diye kaydetti.

 

 

Panel, Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Zahide Koşan’ın başıboş köpek ve halk sağlığı konulu konuşmasıyla son buldu.

Manolya Bulut