Erzurum… Tarihi, kültürü, kışıyla ülkemizin güzide şehirlerinden biri. Ancak ne yazık ki her kış, bu güzelliklerin yerini endişe, korku ve acı dolu haberler alıyor. Geçtiğimiz Salı günü yaşanan elim olay, bu sorunun artık ertelenemez bir gerçek olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi Arif Talat Algın, üzerine düşen kar ve buz kütleleri nedeniyle ağır yaralandı ve günlerce süren yaşam savaşını kaybetti. Genç bir hayat daha, ihmaller zincirine kurban gitti.
Kış aylarında kar ve buz, Erzurum’un vazgeçilmez doğa olayları arasında. Ancak bu doğanın getirdiği zorluklar, modern bir şehirde yönetilebilir olmalıdır. İnsanlar sokakta yürürken sürekli başlarını yukarı kaldırıp “Acaba çatıdan bir şey düşer mi?” diye düşünmek zorunda kalmamalıdır. Bu durum, sadece bireylerin değil, yerel yönetimlerin ve yetkililerin sorumluluğundadır. Çünkü kamuya ait kaldırımlar ve yollar, vatandaşların güvenli şekilde kullanması için vardır. Ancak bugün Erzurum’da kaldırımda yürümek bile bir cesaret meselesine dönüştü.
Erzurum’da çatılardan düşen buz ve kar kütleleriyle ilgili her kış, birçok kişi yaralanıyor, bazıları hayatını kaybediyor. Geçtiğimiz yıl da Gez Mahallesi’nde benzer bir olay yaşanmış ve bir vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Ancak görüyoruz ki bu acı olaylar, gerekli tedbirlerin alınması için yeterli olmuyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Yerel yönetimler ve yetkili birimler, bu sorunu kökten çözmek için daha sert ve radikal tedbirler almak zorundadır.
Bu sorunun çözümü aslında çok da karmaşık değil. Yeter ki irade olsun ve bu konuda gerçekçi bir eylem planı oluşturulsun:
Çatı Denetimleri ve İzolasyon Çalışmaları:
Binaların çatıları kış öncesinde sıkı bir şekilde denetlenmeli. Kar ve buz birikimini önleyecek izolasyon sistemleri zorunlu hale getirilmelidir.
Çatılara Kar Bariyerleri:
Çatı kenarlarına yerleştirilecek kar bariyerleri, buz ve kar kütlelerinin bir anda düşmesini önleyebilir. Bu sistemler, birçok Avrupa şehrinde başarıyla uygulanmaktadır.
Kar Temizleme Ekipleri ve İhbar Hattı:
Belediye bünyesinde oluşturulacak özel ekipler, çatı kar ve buz birikimlerini hızlı bir şekilde temizlemelidir. Ayrıca vatandaşların tehlike gördükleri durumları bildirebileceği bir ihbar hattı oluşturulmalıdır.
Cezai Yaptırımlar:
Kar ve buz temizliği konusunda ihmalkâr davranan bina sahiplerine ciddi cezalar uygulanmalıdır. Kamu güvenliğini tehdit eden hiçbir bina sahibi sorumluluktan kaçmamalıdır.
Kamu Spotları ve Eğitim:
Çatılardan düşen buz ve kar kütleleriyle ilgili farkındalık yaratmak için kamu spotları hazırlanmalı ve vatandaşlar bilinçlendirilmelidir.
Erzurum gibi kış koşullarının sert geçtiği bir şehirde, bu olaylar artık sıradan bir durum olmamalıdır. Çünkü her bir hayat, bizim için değerlidir. Bir gencin hayattan kopması, onun hayalleri, ailesi, sevdikleriyle birlikte bir dünyanın yok olması demektir. Peki, bu kadar büyük bir kaybın bedeli nedir? Daha kaç can gitmeli ki bu sorunu çözmek için harekete geçilsin?
Bu şehir, bu çaresizliği hak etmiyor. Yerel yönetimler, belediyeler, bina sahipleri, toplumun her kesimi bu sorunun çözümü için elini taşın altına koymalıdır. Çünkü bu sadece bir belediye meselesi değil; toplumsal bir sorumluluktur. İnsan hayatının değeri, sadece bir basın açıklamasıyla geçiştirilemeyecek kadar büyüktür.
2024 yılında hâlâ “çatı terörü” gibi bir sorunla uğraşıyorsak, burada bir yönetim zaafı vardır. Bu sorun en fazla bir yıl içinde kökten çözülmelidir. Çünkü bir insanın hayatı, bir gencin hayalleri, hiçbir ihmale kurban edilemeyecek kadar kıymetlidir.
Erzurum halkı, artık bu acıları yaşamak istemiyor. Daha güvenli sokaklarda, korkmadan yürümek istiyor. Bu talep, her bireyin en temel hakkıdır. Yetkililer, bir an önce bu meseleyi şehrin gündemine almalı ve etkili bir şekilde çözmelidir. Aksi takdirde her yaşanan acı olay, bu sorumluluğu taşımayanların vicdanına bir yük olarak kalacaktır.
Vesselam...
SALİH YALÇIN