• koç sonnnnnn haber

Erzurumspor’da “Kendin Çal Kendin Söyle” Dönemi

  • koç son
  • Şenyurt inşaat

Erzurumspor’da “Kendin Çal Kendin Söyle” Dönemi

Erzurumspor’da son yıllarda yaşanan gelişmeler, futbol kamuoyunun ve taraftarların dikkatinden kaçmıyor. Mavi-beyazlı kulübün Ahmet Dal başkanlığındaki yönetim anlayışı, birçok konuda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Özellikle kulüp içindeki şeffaflık eksikliği ve basına yönelik iletişim kopukluğu, taraftarlar nezdinde ciddi rahatsızlık yaratıyor.

Ahmet Dal, yaklaşık üç yıldır takımın başında olan teknik direktör Hakan Kutlu ile yolları ayırdı. Oysa bu ikili, uzun süre iyi bir uyum içinde çalıştı. Ancak ayrılık sürecinde yaşananlar düşündürücü. Hakan Kutlu’nun kendi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı veda açıklamasında, “Kalmak için şampiyonluk hedefinin konulması gerekir” sözleri, aslında yönetimle yaşanan vizyon farkının da itirafıydı.

Bunun üzerine kulüp, teknik direktörlük koltuğu için Serkan Özbalta ile anlaştığını resmi sosyal medya hesapları üzerinden duyurdu. Ancak burada asıl mesele, Erzurumspor’un gerçekten şampiyonluk hedefiyle mi yola çıktığı, yoksa günü kurtarma politikası mı izlediğidir. Bu sorunun cevabını, biz değil, zaman ve saha sonuçları verecek. Ama taraftar zaten çok şeyin farkında…

Şeffaflık Nerede, Basın Nerede?

Erzurumspor’da en büyük sorunlardan biri de iletişim eksikliği. Geçmişte kulüp başkanları basınla düzenli toplantılar yapar, sorulara açık yüreklilikle cevap verirlerdi. Özellikle Hüseyin Üneş döneminde bu tür şeffaflık politikaları dikkat çekerdi. Erzurum basını her hafta bilgilendirilir, kamuoyunun merak ettiği konular bizzat kulüp başkanı tarafından yanıtlanırdı.

Ahmet Dal döneminde ise adeta “kendin çal kendin söyle” anlayışı hâkim. Basın toplantıları neredeyse sembolik düzeyde yapılıyor, sorular önceden hazırlanıyor, cevaplar da yine yönetimin kontrolünde veriliyor. Yeni teknik direktör Serkan Özbalta ile yapılan tanıtım toplantısında da aynı senaryoyu izledik. 

Taraftar Tribünden Uzaklaşıyor

Tüm bu gelişmeler doğal olarak taraftara da yansıyor. Şehir takımlarında taraftarla kurulan samimi bağ, başarının da temel taşıdır. Ancak Erzurumspor’un tribünleri artık eski coşkusundan uzak. Taraftar maçlara rağbet etmiyor, heyecanını yitirmiş durumda. Çünkü inanmıyor, çünkü sürece dâhil edilmiyor. Büyükşehir Belediyesi oluk oluk para harcasa da bu yatırımlar taraftarın gönlüne dokunmadıkça, tribünler dolmuyor.

Elbette temennimiz, bu yatırımların kalıcı olması. Ama mesele sadece tesis kurmak, maaş ödemek değil. Bir kulübün kalıcılığı, aidiyetle, şeffaflıkla, samimiyetle mümkündür. Aksi takdirde başkan değiştiğinde her şey sıfırlanır. Erzurumspor’un geleceği de işte bu noktada netleşecek.

Tek Aday, Tek Ses

Pazartesi günü yapılacağı açıklanan kongrede, görünen o ki Ahmet Dal yeniden aday gösterilecek. Zaten başka bir ismin çıkması neredeyse imkânsız. Çünkü alternatif çıkarmak isteyen ya belediye ile ters düşecek ya da tüm imkânlardan mahrum kalacak. Kulüpte çalışan personelin büyük çoğunluğu zaten belediyede kadrolu. Bu da doğal olarak alternatif bir yapılanmayı imkânsız hale getiriyor.

Bugün Erzurumspor’da öyle bir düzen var ki, kulübün kendine ait bir medya kadrosu var. Kendi sorularını kendileri soruyor, cevapları da kendileri hazırlayıp sosyal medya hesaplarında yayınlıyorlar. Erzurum basını dışarıda bırakılmış durumda.

Ama biz, gerçek Erzurumspor taraftarları olarak, sadece izlemiyoruz. Eleştiriyoruz, soruyoruz, takip ediyoruz. Ve en önemlisi; bir gün çekip gitmeyeceğimizi, bu takımın her koşulda yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

Erzurumspor sadece bir futbol kulübü değil, bir şehrin ruhudur. Bu ruhu yok sayanlar, günü kurtarabilir ama gönülleri kazanamaz. Bekleyelim, görelim...

Salih Yalçın