“Haksızlığın Gölgesinde Futbol”

  • Şenyurt inşaat

Sevgili Okuyucularım,

Bu kez yazar olarak değil, sadece bir insan olarak söylemek istediklerimi paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda yaşanan trajik olaylar, toplum olarak bizleri derinden etkiliyor. Bu tür olayların ortasında kalmak hem üzücü hem de çözüm yolları bulma gerekliliğini ortaya koyuyor. Özellikle Erzurumspor’a yapılan haksızlıklar ve spor camiasında yaşanan gelişmeler hakkında birkaç düşüncemi aktarmak istiyorum.

Futbol bir oyundur, bir spordur; ama kesinlikle insanlara şiddet uygulamak, cana kast etmek için bir alan değildir. Evet, sözlü atışmalar ve zaman zaman kavgalar olmuştur; ama içeriye kesici aletlerin girmesi artık kabul edilemez bir noktadır. Bu, futbolun bittiğini, insanlığın sınırlarının zorlandığını gösteriyor.

Olayları ekran başından yorumlayanlar, çoğu zaman olayı bilmeden etmeden yargılarda bulunuyor. Taraftarların tehdit mesajları, karşı tarafın suçlu veya haklı olduğuna dair tartışmalar ve ortadaki haksızlık, bu tabloyu daha da karmaşık hâle getiriyor.

Bizler eleştirmeyi seven ama eleştiriye açık olmayan bir toplumuz. Doğru; amma velakin, her seferinde bir suçlu arandığında, Erzurumspor’a yapılan haksızlıklar göz ardı ediliyor. Bu durum artık sporun değil, insanlık meselesidir. Bir cana zarar vermek, yaralamak hangi vicdanın oyunudur? Futbolcuların ellerinde kesici aletlerle karşılık vermesi nasıl savunulabilir? Taraftarların tehdit içerikli mesajları, çirkin propagandası hangi hak ve adalet ölçüsüne sığar?

Tek suçlu olarak Erzurumspor’u göstermek, bu olayları sadece bir takım meselesi hâline indirmek, yapılan haksızlığı görmezden gelmektir. Futbol kanallarında bile aynı şekilde bu algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu kadar mı görmezden gelmek, bu kadar mı haksızlığa uğrayanı yok saymak?

Erzurumspor ve camiası, sadece spor sahasında değil, adalet ve vicdan önünde de haksızlığa uğramaktadır. Artık sessiz kalmanın zamanı değil; insanlık ve sorumluluk zamanı.